Sence sahne için en uygun gitar hangisi?

2 Aralık 2009 Çarşamba

BİRAZDA EĞLENCE !_!_!_!

ŞARKI NOTALARI

KAVAK YELLERİ - BENİ AL
do-si-do/si-do-si-do/si-do-re-do-si-do-sol
do-si-do/si-do-si-do/si-do-re-do-si-do
Mi-fa-sol-fa-mi-fa-re
Re-mi-fa-mi-re-mi-do
Do-re-mi-re-do-re-la
La-do-si-la-si-do

<:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:>

SAMNYOLU
Fa-sol-fa-mi-fa-mi-fa-re-mi-re-mi-do
Aynısından bir daha yapacaksın
Do-re-do-si-la
Fa-sol-fa-mi-re-do-mi
Re-mi-re-do-si
Mi-fa-re-do-si-do-la

<:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:>

ÇAYIR ÇİMEN GEZE GEZE
la_sol_la_si_do_re_do_si do_re_do_si_do_re_do_si
la_sol_la_si_do_re_do_si_do_do_do_do
do_re_re_re_re_do_mi_re
do_do_do_do_do_si_re_do
si_si_si_si_si_la_do_si_la_mi_mi_re_re_do_re
do_re_re_re_re_do_mi_re_do_do_do_do_do_si_re_Do
si_si_si_si_si_la_do_si_la_mi_mi_re_re_do_re
do_re_re_re_re_do_mi_re_do_do_do_do_do_si_re_do
si_si_si_si_si_la_do_si_la_la_la_la_la

<:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:><:>

CADDELERDE RÜZGAR
mi-fa sol-fa-mi-re-mi
mi-fa-sol-la-si-do-la
si-do-re-do-si-do-la
la-si-do-si-la-sol-fa
mi-fa-sol-fa-mi-re-mi
mi-mi-mi-fa-fa-fa-sol-sol-sol-fa-fa-fa-mi-mi-mi
mi-mi-mi-mi- si-do-re-
mi-fa-mi-fa-si-do-re
si-do-re-do-si-do-la
la-si-do-si-la-sol-fa

GİTAR HAKKINDA...

Hititlerden Günümüze Gitar Gitarın kökeninin ne kadar eskiye dayandığı konusunda birçok varsayım var, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bulunan Hitit’lere ait bir kabartmada ve bunun yanı sıra, Asur’lara ait kabartmalarda da gitara benzeyen telli çalgıların varlığı bir gerçek. Avrupa’ya geliş öyküsünde ise İran ve Arap adlarına rastlıyoruz. Önce İran yoluyla Arap dünyasına, Arapların İspanya’yı fethiyle de Avrupa’ya geçtiği yaygın bir saptama. Mağrip ve Latin gitarları 12. yüzyılda görülür. 15. yüzyılda ise lavtaya doğru gelişerek “Mandola” ya da “Mandora” adını alır. Günümüz gitarının ana çizgilerinin oluştuğu bu yüzyılda Latin gitarı, mızraplı Vihuela olur. Flemenk Vihuela’sı ise Avrupa Lavtası’ndan başka bir şey değildir. Tarihte somut olarak ilk kez, 14. yüzyılda, şekli fazla tanımlanmasada Guitern diye bir sazdan bahsedilir. El Vihuelası olarak 13. yüzyıldan beri tanınan bu çalgı, 1500’lerin sonuna doğru, bugünkü gitarın doğmasındaki ilk ipuçlarını verir. Ingiltere Kraliçesi I. Elisabeth, sarayında ve çevresinde daima müzikçilere yer vermesiyle tanınır. İspanya Kralı Şarlken’in oğlu II. Philiph, 1554’de İngiltere Kralı VIII. Henry’nin kızı olan, İngiltere ve İrlanda Kraliçesi Mary Tudor’la evlenir. Bu çağda Lavtalir müziğinin en güzel örnekleri verilir. John Dowland (1562 – 1626) zamanının en büyük lavtacısıdır. Gitar müziği, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar ya Tabulatur (ses perdeleri yerine parmak pozisyonlarını gösteren nota yazım sistemi) biçiminde ya da alfabetik akor simgeleri sistemiyle yazılıyordu. 1586 yılında çıkarılan ilk gitar metodu “İspanyol Gitarı” olarak adlandırılan beş çift telli çalgı içindir. Daha onceki gitarlar dört, Vihuela ise altı çift tellidir. Vihuela’dan sonra Barok Gitar devri yaşayan beş çift; günümüzde kullanılan klasik gitarlar ise tek altı tellidir ve bunun 18. yüzyıldan bu yana böyle olduğu Fernando Sor’un altı telli Romantik Gitar kullanmasıyla somutlanır. 17. ve 18. yüzyıllarda İtalya ve Fransa’da gitar metodlarına rastlanır. 18. yüzyılın sonunda IV. Şarl’ın himayesinde birçok gitarist yetişir. Gelmiş geçmiş en büyük gitar ustalarından birinin Niccolo Paganini olduğu söylenir. Bu çalgıyı kemanı kadar ustalıkla çalmasının yanı sıra, eserlerini bestelerken dizinin üzerinden hiç eksik etmediğinden söz edilir. Bu arada Shubert, Berlioz, Diabelli, Gragnani, Carulli, Carcassi, Coste gibi bestecilerin ilgisini çeken gitar, onların dab u çalgı için eserler yazmasına neden olmuştur. 1778 – 1830 yılları arasında yaşayan Fernando Sor ise aynı dönemde İspanya’da yetişen en önemli gitar ustasıdır. Fernando Sor’un, öğrencisi olarak pek çok guitarist yetiştirmesinin yanı sıra, yazdığı sonatlar, varyasyonlar, fanteziler ve etütleri bugün bile birçok gitaristin dağarcığının baş köşesinde yer alır. Besteci, gitarı altı telli yaparak bugünkü gitarın temelini atar. İspanya’da, Sor’dan sonra Dionisia Aguada gibi bir gitar ustası yetişir. Daha sonra yine aynı dönemde İtalya’da özellikle Beethoven’ın hayranlığını kazanan Mauro Giuliani (1781-1828) ismine rastlarız. 19. yüzyılda gitarda, sesin artmasını sağlayan değişiklikler yapıldı. Gövdesi genişletildi, derinliği azaltıldı, göğüs kapağı iyice inceltildi. Gövdenin içine göğüs kapağını desteklemek için konan enine çıtaların yerini, ses deliğinin altına yelpaze gibi açılan ışınsal çıtalar aldı. Eskiden ahşap bir takozun içine saplanan sapı, tellerin germesine karşın ek bir dayanak oluşturacak gibi, gövdenin içine doğru biraz giren bir pabuç ya da çıkma kol biçimine getirilerek arkaya tutkallandı. 19. yüzyıl boyunca İspanya’da birçok usta gitarist yetişir. Bunlar arasında Sor, Cano, Huartas, Tostado, Aquado, Fossa başlıca isimlerdir. Yüzyılın ikinci yarısında çağdaş gitar ekolünün kurucusu olarak nitelenen, Bach, ve Beethoven’ın eserlerinden gitar için yaptığı düzenlemelerle tanınan Valenciya’lı gitarist-besteci Francisco Tarrega adına rastlarız. Andres Segovia, Emilio Pujol, Miguel Llobet, Regino Sainz de la Maza, Alirio Diaz ve Narciso Yepes O’nu izlerler. İngiltere’de ise, Julian Bream ve John Williams gibi gitaristler de aynı paralleled devam ederler. Alirio Diaz’ın önerisi üzerine Andres Segovia’nın gitarda ilk kez naylon tel kullanmasının yanı sıra en önemli misyonu; o yıllarda daha çok Amerika’da folk müzik, Avrupa’da ise türkü eşlikçisi olarak görülen gitarı, Klasik Gitar olarak tüm dünyaya tanıtmaktır. Ayrıca üstün virtüözitesiyle de çalgısını sevdiren ve geliştiren bir sanatçıdır. Segovia ’nın öğrencisi olan Alirio Diaz (1923) ise ünlü bir yorumcu olarak bütün dünyaya adını duyururken, özellikle Türkiye’de verdiği konserlerle ülkemizde gitarın tanııınmasında büyük katkıda bulunmuş, halen de bu katkısını bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürmektedir. Andres Segoiva gitarı, konser salonlarına sokarak Amerka’dan Arjantin’e ve Uruguay’a kadar uzanan turneleriyle hem enstrümana hem de solistlere büyük saygınlık kazandırırken, gitarı 20. yüzyılda evrenselliğe ulaştırdı. Segovia, Tarrega, Llobet, Pujol, Anido, Prat, Diaz, Bream, Williams gibi sanatçıların ünlü ve büyük eserleri gitar için düzenleyerek dağarı genişletme çabalarına artık Castenuovo Tedesco, Roussel, Mompou, Villa-Lobos, Ohana, Britten, Henze, Torroba, Rodrigo, Hallfter, Berio, Turina, Falla, Takemitsu, Ponce, Bennett, Berkeley, Walton, Martin, Davies, Tippett, Dodgson, Arnold, Brindle, Lauro, Poulene v.b. gibi özgür eserler yazan besteciler eklenir. Gitarın kapasitesi zamanla zorlanırken yeni olanakları halen keşfedilmektedir. Gitarın sınırları yalnızca özgün besteler yaparal ya da yapım teknikleriyle zorlanmaz. Bir çok eserin gitara uyarlanması çağdaş besteciler için de bir gereksinim olur. Eserlerin gitara uyarlanması bazı besteciler tarafından önyargıyla karşılanır. Oysa eserler, gitarda özelliklerini yitirmiyorlar, aksine daha iyi seslendiriliyorlar. Sonunda gitar, tüm önyargıları yıkar. Bugün gitar çağlar öncesinde başlayan yolculuğunu sürdürüyor ve dünyanın bir çok ülkesinde altın çağını yaşıyor…

PERDESİZ GİTAR


Klasik gitarda bulunan perdelerin kaldırılmasıyla Erkan Oğur tarafından 1976 yılında icad edilmiş bir çalgıdır. Bu haliyle gitarda koma seslerin, başka deyişle mikrotonların kullanılabilmesi mümkün olmuştur. Bu da gitarda, tempere sistemden farklı seslere sahip olan Türk müziğinin icra edilebilmesini sağlamıştır.
Erkan Oğur, perdesiz gitarın farklı türlerini de üretmiştir. Bunları, perdesiz elektrik gitar, sekiz telli (telli baba), çift saplı elektrik gitar, çift saplı klasik gitar v.b. gibi sayabiliriz. Ayrıca perdesiz elektrik gitarda kullandığı e-bow (electronic bowing device) ile farklı tonlamalar kullanarak, ney, klasik kemençe ve yaylı tambur benzeri sesler de üretmiştir.
Dünyada 1990'lı yıllardan sonra perdesiz gitara olan ilginin arttığı görülmektedir*. Ancak batılı müzisyenlerin perdesiz gitarı kullanımı daha çok belli efektleri (örn. slide/kaydırma efekti) sağlamaya yöneliktir. Bu bakımdan Türk müzisyenlerinin (özellikle Erkan Oğur'un) perdesiz gitar kullanımı, çok daha geniş bir ses skalasını, müzik kültürünü, makam, mod ve tonları içerir.
Enstrumanın yapısı açısından, perdesiz gitar farklı bir balkon sistemine sahip olmak zorundadır. Ayrıca tuşesi de, perdelerin sökülmesi ile değil, abanoz gibi sert ağaçlardan yapılan bir tuşenin yapıştırılmasıyla yapılmalıdır. Bas ve buğulu bir ses karakteri ve yüksek tannaniyet (tınlama/sustain) bu çalgıda aranan bir özelliktir. Her ne kadar gitar olarak anılsa da bu enstruman yeni bir tür olarak değerlendirilebilir.

KLASİK GİTAR

Klasik gitar , esasen kadın vücudunu andıran içi boş bir gövdedir.Ortasında yuvarlak bir delik bulunan klasik gitarların üç bas teli ipek üzerine metal sarma,diğer üç teli naylondur.Tellerin harekete geçirilmesi ile bu gövdenin içinde hapsolan hava titreştirilmiş olur ve gövdesindeki delikten dışarıya ses olarak geri döner. Klasik batı müzüği gitar tekniğinde gitar,tırnaklar ile çalınır.Tırnakların çeşitli açılarla törpülenmesi ve çeşitli sağ el pozisyonları ile çıkan ses tonu kontrol edilebilir.

AKUSTİK GİTAR

Akustik gitar , görünüş itibariyle klasik gitarı andıran akustik gitarın gövdesi klasik gitardan biraz daha şişman ve basıktır. Daha dar bir sapa ve çelikten yapılmış tellere sahip olması klasik gitarla arasındaki en büyük farktır.

ßAS GİTAR


Bas gitar, elektrik ve akustik olarak ikiye ayrılır. Elektrik basta tellerden gelen ses manyetikler tarafından elektrik sinyaline çevrilip bu sinyali sese çevirecek olan yükselteçe (amplifikatör) yollanırken, akustik basta akustik gitar gibi geniş ve oyuk olan gövde tellerden gelen sesi güçlendirip duyulabilir bir seviyeye çıkarır. Kimi akustik baslarda sesin yükseltece de iletilebilmesi icin piezo adı verilen kuvars kristalli piezoelektrik ses alıcıları bulunur. Bas gitarın sesi, normal gitarlardan daha kalın, kontrbas gitarlardan daha incedir. Normal bir gitardan daha kalın tellere ve daha uzun bir ölçeğe sahip olan bas gitarın gövdesinin elektrik baslarda ön, akustik baslarda yan tarafında ton ve sesi değiştirmeye yarayan bir eşitleyici bulunur. Bas gitarların elektro gitar yükselticilerinden farklı olan, düşük frekanstaki sesleri daha iyi verebilen özel yükselteçleri bulunur.
Klasik bas gitar genellikle perdeli ve dört tellidir. Günümüzde sayısı on ikiye ulaşan telleri olanları ve perdesizleri de kullanılmaktadır. Genelde yardımcı çalgı olarak kullanılan bas gitar, elektronik ve bilgisayarların katkısı ile günümüzde yoğun olarak ön çalgı olarak da kullanılmaktadır. Bas gitar partisyonları fa (F) anahtarı ile yazılır.Bas gitar hem ritim hem nota verir.Bu yüzden genellikle zor bir enstrüman olarak bilinir.

*'*'*'*GİTAR*'*'*'*


--Gitar, parmakla ya da penayla çalınan esasen sekiz şekline benzeyen yanları iki tarafı oyuk üzerinde ses perdeleri olan uzun saplı ve telli bir çalgıdır.


--Gitarlar genelde altı tellidir ve değişik ağaç türlerinden yapılırlar.


-)Gitar türleri şunlardır:

>Akustik Gitar

>Elektro Gitar

>Bas Gitar

>Perdesiz Gitar